" Sizce 2016 yılında dünyada dengeler nasıl değişecek?
ABD güç kaybedecek Çin ve AB süper güç olacak…
New York Times’a göre 2016 yılında ABD, süpergüç özelliğini kaybedecek. AB en önemli güç haline gelirken Türkiye de bu gücün önemli bir parçası olacak. New York Times gazetesinin hafta sonları yayınladığı New York Times Magazine dergisi bu hafta kapak konusu olarak ABD’nin çöküşünü seçti. Başkan George Bush döneminde ABD’nin gücünün hiç olmadığı kadar azaldığını belirten dergi, 2016 yılına gelindiğinde süpergüç özelliğini de yitireceğini kaydetti. New York Times’a göre takvimler 2016 yılını gösterdiğinde dünyada şu değişiklikler yaşanacak ;
Bağımsız Kürdistan hayali gerçek olacak…
Batı’da Avrupa Birliği, Doğu’da ise Çin dünyanın yeni parlayan yıldızları olacak Türkiye, Avrupa’ya çok daha sıkı şekilde bağlanıp AB süpergücünün bir parçası haline gelecek. Iraklı Kürtler’in Bağımsız Kürdistan hayali ise gerçeğe dönüşecek.
ABD'nin en güçsüz olduğu dönem Barack Obama, Hillary Clinton ya da John McCain başkanlıklarının ikinci dönemini bitiriyor olacaklar ve Amerika dünyada her zamankinden çok daha güçsüz hale gelecek. Yıllar önce Irak’tan çekilmiş olan Amerikan askerlerinin tamamı bağımsız Kürdistan topraklarına konuşlanmış halde olacak.
Afganistan’da NATO’nun verdiği mücadele başarıya ulaşacak. İran ise tüm tehditlere rağmen nükleer silahını yapacak ve nükleer ülkeler kulübüne katılacak. Doğuda Çin, Tayvan’ı topraklarına katacak, denizlerdeki hakimiyetini her geçen gün artıracak. Avrupa Birliği 30’dan fazla üyesi, Kuzey Afrika, Hazar Denizi ve Rusya’dan gelen enerji yolları ve nükleer enerjisiyle önemli bir güç haline gelecek.
Amerikan rüyasının yerini Avrupa rüyası alacak…
Avrupa Birliği, uydu ülkeleri giderek daha fazla cezbetmeye başlayacak. Çin ise Doğu’da tüm ülkelerin çekim merkezi haline gelecek. Bu bölgede Amerika’nın dostu olan ülkeler Çin ile bir gerginlik yaşamak istemedikleri için Çin’e giderek daha fazla yakınlaşacaklar.
Rusya güç kaybedecek…
Çin ve Rusya’nın liderliğinde Türki cumhuriyetlerin de katılımıyla, Doğu’nun NATO’su kurulacak. Rusya ise süpergüç olma iddiasını her geçen yıl biraz daha yitirecek. Sebebi ise nüfusta yaşanan büyük düşüş. Yıl 2025’te Rusya, dev topraklarına rağmen Türkiye kadar nüfusa sahip olacak ve her yıl 500 bin vatandaşını kaybetmenin bedelini siyasi arenada güç kaybıyla ödeyecek.
Türkiye yeni Osmanlı politikası izleyecek…
New York Times’a göre 2003 yılındaki tezkere reddi ile ABD-Türkiye ilişkileri kopma noktasına gelmişti. Şimdi AB’ye üye olmayı hedefleyen Türkiye, Amerika’nın sürekli olarak AB içinde kendi lehine lobi yapmasından rahatsız olacak ve ABD’den uzaklaşacak.
Yeni Türk politikası, “Türk gururu” ve “agresif Neo-Osmanlıcılık” öğelerini içerecek…
Eğer Avrupa, Türkiye’yi reddetmek yerine Türkiye’nin bu politikalarını silah olarak kullanırsa Suriye, Irak, İran gibi ülkelere istikrar getirmekte başarılı olabilir.
Bu süreç içerisinde Türk mühendisleri Anadolu’ya köprüler, yollar ve tüneller inşa etmeyi sürdürecek. Türkiye, Arap dünyası ve Ortadoğu’daki etkisini hem askeri hem de ekonomik olarak artıracak. Türk tacirler Batı kadar Doğu’ya da bakmaya başlayacaklar.
İstanbul’u gören biri, Türkiye AB üyesi olmasa da bu ülkenin ne kadar Batılı olduğunu anlayacak...
Türk diasporasının her yıl ülkesine gönderdiği önemli miktardaki para, her yıl bu ülkeye gelen 20 milyon turist ve 20 milyar dolarlık dış yatırım Türkiye’yi Avrupa süpergücünün bir parçası yapacak. "
Alıntı : http://www.milliyet.com.tr – galeri haber – 28.01.08
Asım diyor ki ;
Haberin bazı bölümlerinin gerçekleşmesini isteriz elbette…
1. Türkiye’nin, Arap dünyası ve Ortadoğu’daki etkisini hem askeri hem de ekonomik olarak artırması,
2. Batılılaşmayı hangi yönden ele aldığınıza bağlı olarak, Türkiye’nin Atatürk’ün bizlere daima hedef olarak gösterdiği uygar milletler seviyesine ulaşması,
3. Türkiye’nin AB süpergücünün bir parçası olması, en önemlisi ise; Yeni Türk Politikası’nın “ Türk gururu “ ve ( agresif bölümüne karşıyım ) “ Osmanlıcılık “ öğelerini içermesi.
Haberin şu bölümleri ise umarım asla gerçekleşmez…
1. Bağımsız Kürdistan hayalinin gerçek olması ;
Bu hayalin gerçekleşmek üzere olduğunu maalesef itiraf etmeliyim !…
2. Amerikan askerlerinin tamamı bağımsız Kürdistan topraklarına konuşlanması ;
Bu ABD’nin bir daha çıkmamak üzere Ortadoğu’da yerleşmesi anlamına gelebilir…
3. Çin ve Rusya’nın liderliğinde Türki cumhuriyetlerin de katılımıyla, Doğu’nun NATO’sunun kurulması ;
Bu Atatatürk’ün Türki Cumhuriyetlerle ilgili olarak “ Rusya bir gün dağılacaktır. Şimdiden onlarla temas kurmalı, bağımsız olduklarında aç kurtlar gibi tepelerine üşüşecek, emperyalist devletlerden önce onlara el uzatmalıyız. Bunun için şimdiden dilde, kültürde vb.. alanlarda bizi birbirimize yakınlaştıracak köprüler kurmalıyız “ şeklinde ifade ettiği öngörüsüne rağmen, şu anda olduğundan daha fazla olarak, onlardan gitgide uzaklaşmamız anlamına gelebilir…
Haberin ilgilenmediğim bölümleri… Olsa da olur, olmasa da…
1. İran’ın tüm tehditlere rağmen nükleer silah yapması ve nükleer ülkeler kulübüne katılması ;
Dünyada nükleer silaha sahip olan tek ülke İran ise sorun yok. Halbuki yanı başımızda duran İsrail’in nükleer çalışmaların ne durumda olduğunu sorgulayan ve daha da komiği, ABD’nin, Rusya’nın, Fransa’nın, Çin’in ve şu anda süpergüç sınıfında olan veya ilerde süpergüç olacak ülkelerin niçin ve hangi tehdidi bertaraf etmek için veya kime karşı nükleer silah sahibi olduklarını soran birilerini gördünüz mü ? Mayın tarlasının ortasında yaşayan birine mayın adında tehlikeli bir şeyin geliştirildiğini söyleyen birinin komikliğine benzer bir durum… Dünyada var olan binlerce nükleer silaha birkaç tane daha eklenmiş olacak sadece…
2. Süpergüç ABD’nin güç kaybederek yerini AB ve Çin’in alması ;
Ben tam bağımsız bir ülke olamadıktan sonra ha ABD’ye bağımlı olmuşum, ha Çin’e, ha AB’ne… Ne farkeder ki !...
New York Times’a göre 2016 yılında ABD, süpergüç özelliğini kaybedecek. AB en önemli güç haline gelirken Türkiye de bu gücün önemli bir parçası olacak. New York Times gazetesinin hafta sonları yayınladığı New York Times Magazine dergisi bu hafta kapak konusu olarak ABD’nin çöküşünü seçti. Başkan George Bush döneminde ABD’nin gücünün hiç olmadığı kadar azaldığını belirten dergi, 2016 yılına gelindiğinde süpergüç özelliğini de yitireceğini kaydetti. New York Times’a göre takvimler 2016 yılını gösterdiğinde dünyada şu değişiklikler yaşanacak ;Bağımsız Kürdistan hayali gerçek olacak…
Batı’da Avrupa Birliği, Doğu’da ise Çin dünyanın yeni parlayan yıldızları olacak Türkiye, Avrupa’ya çok daha sıkı şekilde bağlanıp AB süpergücünün bir parçası haline gelecek. Iraklı Kürtler’in Bağımsız Kürdistan hayali ise gerçeğe dönüşecek.
ABD'nin en güçsüz olduğu dönem Barack Obama, Hillary Clinton ya da John McCain başkanlıklarının ikinci dönemini bitiriyor olacaklar ve Amerika dünyada her zamankinden çok daha güçsüz hale gelecek. Yıllar önce Irak’tan çekilmiş olan Amerikan askerlerinin tamamı bağımsız Kürdistan topraklarına konuşlanmış halde olacak.
Afganistan’da NATO’nun verdiği mücadele başarıya ulaşacak. İran ise tüm tehditlere rağmen nükleer silahını yapacak ve nükleer ülkeler kulübüne katılacak. Doğuda Çin, Tayvan’ı topraklarına katacak, denizlerdeki hakimiyetini her geçen gün artıracak. Avrupa Birliği 30’dan fazla üyesi, Kuzey Afrika, Hazar Denizi ve Rusya’dan gelen enerji yolları ve nükleer enerjisiyle önemli bir güç haline gelecek.
Amerikan rüyasının yerini Avrupa rüyası alacak… Avrupa Birliği, uydu ülkeleri giderek daha fazla cezbetmeye başlayacak. Çin ise Doğu’da tüm ülkelerin çekim merkezi haline gelecek. Bu bölgede Amerika’nın dostu olan ülkeler Çin ile bir gerginlik yaşamak istemedikleri için Çin’e giderek daha fazla yakınlaşacaklar.
Rusya güç kaybedecek…
Çin ve Rusya’nın liderliğinde Türki cumhuriyetlerin de katılımıyla, Doğu’nun NATO’su kurulacak. Rusya ise süpergüç olma iddiasını her geçen yıl biraz daha yitirecek. Sebebi ise nüfusta yaşanan büyük düşüş. Yıl 2025’te Rusya, dev topraklarına rağmen Türkiye kadar nüfusa sahip olacak ve her yıl 500 bin vatandaşını kaybetmenin bedelini siyasi arenada güç kaybıyla ödeyecek.
Türkiye yeni Osmanlı politikası izleyecek…
New York Times’a göre 2003 yılındaki tezkere reddi ile ABD-Türkiye ilişkileri kopma noktasına gelmişti. Şimdi AB’ye üye olmayı hedefleyen Türkiye, Amerika’nın sürekli olarak AB içinde kendi lehine lobi yapmasından rahatsız olacak ve ABD’den uzaklaşacak.
Yeni Türk politikası, “Türk gururu” ve “agresif Neo-Osmanlıcılık” öğelerini içerecek… Eğer Avrupa, Türkiye’yi reddetmek yerine Türkiye’nin bu politikalarını silah olarak kullanırsa Suriye, Irak, İran gibi ülkelere istikrar getirmekte başarılı olabilir.
Bu süreç içerisinde Türk mühendisleri Anadolu’ya köprüler, yollar ve tüneller inşa etmeyi sürdürecek. Türkiye, Arap dünyası ve Ortadoğu’daki etkisini hem askeri hem de ekonomik olarak artıracak. Türk tacirler Batı kadar Doğu’ya da bakmaya başlayacaklar.
İstanbul’u gören biri, Türkiye AB üyesi olmasa da bu ülkenin ne kadar Batılı olduğunu anlayacak...
Türk diasporasının her yıl ülkesine gönderdiği önemli miktardaki para, her yıl bu ülkeye gelen 20 milyon turist ve 20 milyar dolarlık dış yatırım Türkiye’yi Avrupa süpergücünün bir parçası yapacak. "
Alıntı : http://www.milliyet.com.tr – galeri haber – 28.01.08
Asım diyor ki ;
Haberin bazı bölümlerinin gerçekleşmesini isteriz elbette…
1. Türkiye’nin, Arap dünyası ve Ortadoğu’daki etkisini hem askeri hem de ekonomik olarak artırması,
2. Batılılaşmayı hangi yönden ele aldığınıza bağlı olarak, Türkiye’nin Atatürk’ün bizlere daima hedef olarak gösterdiği uygar milletler seviyesine ulaşması,
3. Türkiye’nin AB süpergücünün bir parçası olması, en önemlisi ise; Yeni Türk Politikası’nın “ Türk gururu “ ve ( agresif bölümüne karşıyım ) “ Osmanlıcılık “ öğelerini içermesi.
Haberin şu bölümleri ise umarım asla gerçekleşmez…
1. Bağımsız Kürdistan hayalinin gerçek olması ;
Bu hayalin gerçekleşmek üzere olduğunu maalesef itiraf etmeliyim !…
2. Amerikan askerlerinin tamamı bağımsız Kürdistan topraklarına konuşlanması ;
Bu ABD’nin bir daha çıkmamak üzere Ortadoğu’da yerleşmesi anlamına gelebilir…
3. Çin ve Rusya’nın liderliğinde Türki cumhuriyetlerin de katılımıyla, Doğu’nun NATO’sunun kurulması ;
Bu Atatatürk’ün Türki Cumhuriyetlerle ilgili olarak “ Rusya bir gün dağılacaktır. Şimdiden onlarla temas kurmalı, bağımsız olduklarında aç kurtlar gibi tepelerine üşüşecek, emperyalist devletlerden önce onlara el uzatmalıyız. Bunun için şimdiden dilde, kültürde vb.. alanlarda bizi birbirimize yakınlaştıracak köprüler kurmalıyız “ şeklinde ifade ettiği öngörüsüne rağmen, şu anda olduğundan daha fazla olarak, onlardan gitgide uzaklaşmamız anlamına gelebilir…
Haberin ilgilenmediğim bölümleri… Olsa da olur, olmasa da…
1. İran’ın tüm tehditlere rağmen nükleer silah yapması ve nükleer ülkeler kulübüne katılması ;
Dünyada nükleer silaha sahip olan tek ülke İran ise sorun yok. Halbuki yanı başımızda duran İsrail’in nükleer çalışmaların ne durumda olduğunu sorgulayan ve daha da komiği, ABD’nin, Rusya’nın, Fransa’nın, Çin’in ve şu anda süpergüç sınıfında olan veya ilerde süpergüç olacak ülkelerin niçin ve hangi tehdidi bertaraf etmek için veya kime karşı nükleer silah sahibi olduklarını soran birilerini gördünüz mü ? Mayın tarlasının ortasında yaşayan birine mayın adında tehlikeli bir şeyin geliştirildiğini söyleyen birinin komikliğine benzer bir durum… Dünyada var olan binlerce nükleer silaha birkaç tane daha eklenmiş olacak sadece…
2. Süpergüç ABD’nin güç kaybederek yerini AB ve Çin’in alması ;
Ben tam bağımsız bir ülke olamadıktan sonra ha ABD’ye bağımlı olmuşum, ha Çin’e, ha AB’ne… Ne farkeder ki !...
0 yorum:
Yorum Gönder