Osmanlı’yı karalama çalışmaları ve Arapları kışkırtarak Osmanlı Devleti’ni arkadan vurma konusundaki becerisini bildiğimiz Thomas Edward Lawrence’in meğer başka meziyetleri de varmış. Hangi meziyetinden bahsettiğimi merak ediyorsanız aşağıdaki satırları okuyunuz…

Gaziantep Arkeoloji Müzesi eski Müdürü ve Gaziantep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Rıfat Ergeç, Lawrence'ın British Museum'a eser temin etmek için Zeugma'da kazı yaptığının ortaya çıktığını söyledi. Rıfat Ergeç, Zeugma'nın, antik bir harita olan Peutinger Levhası (M.S. III.-IV. yüzyılda çizilmiş, daha sonra 1465-1547 yılları arasında yaşayan Alman antikacı Peutinger tarafından 1507'de kopyalanarak çoğaltılan Roma İmparatorluğu'nun yol haritası) sayesinde eskiden beri Fırat kıyısında bulunduğu bilinen, ancak kesin yeri belirlenemeyen antik kent olduğuna işaret etti.
Ergeç, "20. yüzyılın başlarında, Karkamış'ta kazı yapan ekibe bir süre katıldığı bilinen İngiliz casusu Lawrence'in hem British Museum'a eser temin etmek, hem de kendi çıkarları için Zeugma'da kazı yaptığı biliniyor' dedi. Ergeç, 'Lawrence'in Zeugma'da başlamasına yol açtığı kaçak kazı ve eski eser kaçakçılığının ardından, bölgede araştırma yapan bilim adamlarınca Zeugma'nın, Belkıs Köyü yakınındaki ören yeri olabileceği düşünülmüş' diye konuştu.

Gaziantepli yaşlı kuşak, Arkeoloji Müzesi'nde sergilediğimiz motosikletin, Lawrence'ın 1917-1918 yıllarında Karkamış ve diğer kültürel varlıkların bulunduğu yerlere gidip gelirken kullandığı motosiklet olduğunu iddia ediyor. “Belkıs Köyü ve Zeugma antik kentinin çok eski tarihlerden itibaren kaçak kazılara ve kaçakçılığa sahne olduğunu vurgulayan Ergeç, şöyle konuştu: "20. yüzyılın başlarından itibaren çevre köylülerce eski eserlerin para ettiğinin öğrenilmesi üzerine, ören yeri adeta köstebek yuvasına dönmüş, yol güzergahından bir hayli içeride ve gözden uzak olduğu için de kaçakçılar rahat bir çalışma ortamı bulmuşlar. Çalınan eserlerin tamamının yurtdışına götürüldüğü tahmin ediliyor."
Yirminci yüzyılın başlarında, Osmanlı’yı arkadan vurmak ve Osmanlı’yı karalamak için iftira atmak gibi iğrençliklerin baş aktörü olan Lawrence’in Osmanlı’nın ( sürekli kötülediği ) tarihi mirasına ait eserleri ise büyük bir iştahla incelemiş olması oldukça düşündürücü…
Lawrence ve onun gibilerin oyunuyla Türk milletini arkadan vuranlar ise acaba bu insanların gerçek yüzünü ne zaman görecekler ? Bu arada eşsiz bir tarihe ve tarih mirasına sahip olan Anadolu topraklarında kimbilir şu anda kaç tane Lawrence dolaşıyor ve salyalı ağızlarıyla, kim bilir hangi zenginliğimizi çalıp götürme planları yapıyorlardır ?...
2 yorum:
Peki biz Türkler olarak arkeolojik mirasımıza sahip çıkıyormuyuz ? Arkeolojik açıdan bu kadar zengin bir ülke olup aynı zamanda arkeolojiye bu kadar ilgisiz kalmaya devam edersek T.E. Lawrence gibilerin anadoluyu istila etmelerine şaşmamak lazım...
Ülkemizin nice eserlerini göz göre göre çaldılar ama en önemlisi kültürümüzü de yok etmeye çalışıyorlar malesef...
Paylaşın için teşekkürler...
Yorum Gönder