tarih saati: cihan padişahı kanuni sultan süleymanın, devlet yönetiminde sorumluluk duygusu ve vefatında açılan sandık...

Büyük Osmanlı Hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman'a " Kanuni " lakabının hak ve adalet konusundaki titizliği dolayısıyla verildiği malumdur.

Bu büyük hükümdarın ölümünde yerine getirilmesini istediği bir vasiyeti vardı. Bu vasiyet, içinde ne olduğunu kendisinden başka kimsenin bilmediği küçük bir sandığın ölümü halinde mezarda yanına konmasıydı.


Gün gelir, Zigetvar Kalesi önlerinde, ordu Zigetvar’ı kuşatmış haldeyken hastalanan ve vefat eden Kanuni Sultan Süleyman’ın naaşı Süleymaniye Camiine getirilir. Kanuni’yi son yolculuğuna uğurlamak isteyen halkın bir ucu Mercan Yokuşunda, bir ucu Vefa Sokaklarındadır. Hayatı seferlerde geçen, seferdeyken ölen Kanuni İstanbul'a getirilince derhal defin işlemlerine başlanır. Vasiyet hatırlanır ve sandık meydana çıkarılır.

Büyük hükümdarın cenaze töreninde şüphesiz sadrazamından şeyhülislamına bütün devletliler mevcuttu. Dönemin en büyük din bilgini ve şeyhülislamı Ebussuud Efendi'ye Kanuni'nin anıldığı şekilde bir vasiyeti bulunduğu, fikrini almak bakımından söylenir. Ebussuud Efendi ; " Zinhar böyle bir vasiyeti yerine getirmeyesiz, dini mübine uymaz “ der.

Ebussuud Efendi bir şey söylüyorsa orada durmak gerekirdi. Konunun en büyük otoritesiydi. Nihayet üzerinde diğer görüşler de alındıktan sonra vasiyetin yerine getirilmemesi kararlaştırıldı. Küçük sandık mezara konulmadı. Ama içinde ne vardı, dünyanın en büyük hükümdarının mezarına konmasını istediği şey neydi? Herkesi bunun merakı sardı. Bu vasiyet yerine getirilmediğine göre sandık açılmalıydı. Nitekim öyle yapıldı.


Kutu ehil bir el tarafından açılır ve görüldü ki ; içi, Kanuni'nin yapacağı işlerin, vereceği kararların dine uygun olup olmadığı hakkında şeyhülislama sorduğu sorulara aldığı cevaplar demek olan " fetva " larla doludur. Kanuni’nin, hesap duygusuyla, ilahi veya insani kanunlara aykırı bir iş yapmadığını belgelemek istediği anlaşılmıştır.


Devrin en büyük bilgini Ebussuud Efendi bu olay karşısında, " Hey büyük sultan, sen Allah katında kendini temize çıkardın, mesuliyeti bize yıktın, biz nasıl bunun altından kalkacağız bakalım? " demekten kendini alamaz…


İşte Osmanlı Devleti, devleti yönetenlerin sorumluluk duyguları ve kanunlara uyma konusunda gösterdikleri hassasiyet… Varın günümüzle ve bu günün devlet adamlarının sorumluluk anlayışıyla kıyaslayın…

internet kitapçınız kitapyurdu.com'dan binlerce kitaba ulaşabilirsiniz.

0 yorum:

Yorum Gönder

Copyright © 2008 - tarih saati - is proudly powered by Blogger
Smashing Magazine - Design Disease - Blog and Web - Dilectio Blogger Template