tarih saati: çanakkale savaşının kahraman kadın savaşçıları...

çanakkale savaşının kahraman kadın savaşçıları...

Tarih boyunca Türk kadını, her alanda erkeğiyle yan yana ve omuz omuza bulunmuştur. Çanakkale Savaşı'nda da birçok Türk kadın savaşçı, Mehmetçik ile birlikte çarpışmıştır. Fakat yakın tarihlere kadar, binlerce kahramanlık destanının yazıldığı Çanakkale Savaşları'nda çarpışan Türk kadın savaşçılarla ilgili pek bilgimiz yoktu.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. A. Mete Tunçoku'nun çalışmaları, Gelibolu Yarımadası'nın her karış toprağında yatan Mehmetçiklerin yanında göğüs göğüse çarpıştığı gerçeğini tüm çarpıcılığıyla ortaya koymaktadır. Prof.Dr. A. Mete Tunçoku, Avustralya ve Yeni Zelanda arşivlerinde bu konuyla ilgili pek çok belgeyle karşılaşır. Konuyla ilgili bilgilere Avustralya ve Yeni Zelanda arşivlerinde yer alan, Anzac askerlerinin Çanakkale’de siperlerde yazdıkları günlük ve mektuplarda rastlanmaktadır. İşte Türk kadın savaşçılardan bahsedilen bazı mektuplarda yer alan satırlar...

The Age adlı Avusturalya gazetesinde, 8 Eylül 1915 tarihinde yayınlanan, Avustralyalı Piyade Er J.C. Davies’in annesine yazdığı bir mektupta Türk kadın savaşçılarından şöyle bahsediyor ;

“ Vurulduğum 18 Mayıs günü, keskin nişancı bir Türk kızı vardı. Güzel, iri yapılı ve 19-21 yaşları arasında görünüyordu. Günün uzunca bir bölümünde sürekli olarak ateş etti. Gerçi bir çok adamımızı vurdu ama gün bitiminden önce Avusturalyalı bir asker tarafından vurulunca, gene de üzüldüm. Ölüsünü ele geçirdiğimizde yanında bir Türk erkeğinin cesedini de bulduk. Kadının vücudunda tam 52 kurşun vardı. Bu savaş korkunç...”

Arşivlerde aynı konuyu dile getiren birkaç mektup ya da günlük daha bulunmaktadır.
Mısır’da yayınlanan The Egyptian Gazette adlı gazetede yer alan ve bir askerin İskenderiye’den ailesine yazdığı mektubunda, Türk kadın savaşçılardan şöyle bahsedilmektedir ;

“ 15 Ağustos 1915 Pazar günü savaşa katıldık. Şarapnel parçaları, makineli tüfek mermilerinin yanı sıra, pusuda ateş eden keskin nişancı Türk kadın savaşçıların ateşi altında adeta cehennemde ilerlemek gibi bir şeydi bizimkisi. Burada çarpışanların çoğu kadın ve kız... ”

Yeni Zelanda’dan savaşmak için gelen Otago Birliği’ne mensup bir asker ise keskin nişancı bir Türk savaşçısını yakalamak için operasyon düzenlediklerini, yakalanan kişinin kadın olduğunu ve kendisini yeşile boyayıp, ağaç ve bodur bitkilerle uyum sağladığını gördüklerinde çok şaşırdıklarını söyler...

Bazıları kadın savaşçı olaylarının, savaşın zor şartları nedeniyle hayal görmüş Anzak askerlerinin uydurması veya Türk insanını kahramanlık duygularını okşamak ve ilgi uyandırmak isteyen kişilerin yalanlarından ibaret olduğunu söylemektedir. Fakat, yabancılara ait belgelerde bu tür hayallere yer verilerek hangi amaca hizmet edilmiş olabilir ki ? Üstelik Nene Hatun gibi elinde satırla, Erzurum'da Ruslara karşı savaştığı gibi, Çanakkale Savaşları’nda keskin nişancı olsun veya olmasın birçok kadının, Gelibolu Yarımadası’nda Mehmetçiklerin yanında düşmana karşı mücadele verdiğinden eminiz. Araştırmacılarımızın ve tarihe gönül verenlerin daha nice kadın kahramanımızla ilgili bilinmeyen gerçekleri ortaya çıkarmasını diliyor ve Çanakkale Savaşı başta olmak üzere, tarihimizin tüm kadın kahramanlarını rahmetle anıyoruz...

internet kitapçınız kitapyurdu.com'dan binlerce kitaba ulaşabilirsiniz.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Yazinizi cok beyendim,babamla birlikte okuduk,dileklerinize katiliyoruz.Babaminda bildigi gercek bir canakkale kadin savascisi oykusu var (Kara Fatma ).Tarihte bilinmeyen bu kahramanimizi bildirmek istiyoruz,fakat kime ve ne sekilde bildirmemiz gerektigini bilmiyoruz.Yardiminizi rica ediyoruz.Saygilarimizla.

Adsız dedi ki...

işte gerçek türk kadını ve türk şuur'u
bence sorulması gereken soru şu?
BİZLER GERÇEKTEN O AZİZ ŞEHİT VE GAZİLERİNİZİN EMANET'İNE, ANI'LARINA SAHİP ÇIKABİLİYORMUYUZ?
aslınca cevabı hepimiz biliyoruz ama genede nedense sorma ihtiyacı hissediyoruz,belkide utancımızı saklayamayıp hep içimizde duydugumuz o büyük haranlık ve büyük utançdan dolayı egomuzu tatmim edememe duygumuzdandır.
çünki biliyoruzki aslında onlara layık olamıyoruz onların kanlarıyla karış karış kazandığı bu toprakları bugün dönüm dönüm satılıp,istila edilmesine dolaylı veya dolaysız yollardan gözyumuyoruz işte size utancımızın en büyük kaynagıAma şuda asla unutulmamalıki(ALLAH o günleri tekrar yaşatmasın en büyük dileğim budur)eger olurda tekrar o günleri yaşarsak onlara layık olacak nice büyük gizli MUSTAFA KEMAL'LER ,FEVZİ PAŞA'LAR,HALİDE EDİP ADIVAR'LAR,SEYİT ONBAŞI'LARVE DAHA BİLMEDİĞİMİZ NİCE KOÇ YİĞİTLER VAR
ama artık bence silkinip nerden ve nasıl geldiğimizi hatırlamamız lazım bence.
ULU ÖNDER ATATÜRK'ünde dediği gibi
MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET ASİL KAN DAMARLARINDA MEVCUTTUR.
soner özcan

Yorum Gönder

Copyright © 2008 - tarih saati - is proudly powered by Blogger
Smashing Magazine - Design Disease - Blog and Web - Dilectio Blogger Template