Yıl 1917... Birinci Dünya Savaşı tüm dehşetiyle devam ediyor...
Türk askeri bir çok cephede canla başla çarpışıyor. En yüksek rütbeli subayından erine, cephelerde Mehmetçik'e mermi, su taşıyan kadınından çocuğuna, gencinden ihtiyarına kadar, milletimizin tek bir hedefi var ; yabancı ayakların şehit kanlarıyla sulanmış vatan topraklarına basmaması... Boğazlara kadar gelmiş ve İstanbul'a varması an meselesi olmuş devasa ordulara sahip, düşmanın durdurulması...
Düşmanın İstanbul'a varmaması için tarihin en şerefli, en muhteşem savunma muharebelerinin icra edildiği kale, son cephe ; Çanakkale Cephesi...
Ve bu cephede insan aklının anlaması çok zor olan kahramanlıklar ve fedakarlıklar gösteren bir asker ; Türk askeri...
İşte dünya tarihinin ve Türk tarihinin en müthiş olaylarının döndüğü, harp tarihçilerinin incelemekten bıkmadığı ve yıllarca süren bir muharebede her gün binlerce destanın yazıldığı Çanakkale muharebelerinde, düşmanla insanüstü bir enerji ile çarpışan ordumuzun, bir bölüğüne çeşitli tarihlerde - mevcut imkanları nedeniyle - çıkarabildiği yemeklerin listesi ;
43. ALAY 1. PİYADE TABURU 1. BÖLÜĞÜ'NE AİT YEMEK LİSTESİ
Tarih - 15 Haziran 1917
Sabah : Üzüm Hoşafı
Öğle : Yok
Akşam : Yağlı Buğday Çorbası
Ekmek : Tam
Tarih - 26 Haziran 1917
Sabah : Yok
Öğle : Yok
Akşam : Üzüm Hoşafı
Ekmek : Tam
Tarih - 18 Temmuz 1917
Sabah : Üzüm Hoşafı
Öğle : Yok
Akşam : Yok
Ekmek : Yarım
Tarih - 8 Ağustos 1917
Sabah : Yarım Ekmek
Öğle : Yok
Akşam : Üzüm Hoşafı
Ekme : Yok
Not : 21 Temmuz 1917’den itibaren, ordu emriyle ekmek istihkakı 500 grama indirilmiştir. Çünkü artık, ordunun stoklarında kahraman askerlerimize verebileceği unu ve ekmeği kalmamıştır.
Yıl 2008... Bizler deyim yerindeyse, neredeyse kuş sütü bile eksik olmayan sofralarımızda, rahat rahat karınlarımızı doyurabiliyorsak, bu rahatlığı ve bolluğu ; 1917 yılından günümüze yansıyan bu fedakarlık ve cefakarlık abidesini yaşayıp, açlık ve yokluklar içinde şehit olan, ama düşmana " Dur ! " demesini bilen, bizden bir asır önce yaşamış fakir ama şerefli atalarımıza borçlu olduğumuzu asla unutmamalıyız... Umarım Türk milleti bir daha böylesine yoksulluklar ve dehşetli günler yaşamak zorunda kalmaz...
Tarihte yaşadığımız acıların tekerrür etmemesi, tarihimizden dersler çıkarıp, yapılan yanlışları tekrar yapmamak, fedakarlıkları unutmamak ve tarihimizi şeref tablolarıyla dolduranları hiç olmazsa arada bir saygıyla anmaktan geçecektir. Sahi ; siz bugün akşam yemeğini Hilton Otel'de mi yiyeceksiniz ?...
0 yorum:
Yorum Gönder