New York'taki Türk Evi'nde, antropologlar, dil uzmanları ve kızılderili kabile liderlerinin katılımıyla, ABD İstanbul Teknik Üniversitesi Mezunlar Cemiyeti'nin düzenlediği sempozyumda, Kızılderililerin Cengiz Han'ın gazabından kaçmak için Bering Boğazı'nı geçip Amerika kıtasına geçen Uygur Türkleri olduğu belirtildi. Bazı konuşmacılar bu görüşe ihtiyatlı yaklaştı.
Georgetown Üniversitesi Sosyoloji ve Antropoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Marjorie Mandelstam Balzer, " Tüm Kızılderililerin gerçekten Türk olduklarını iddia edecek değilim. Zira Bering üzerinden göç eden Amerikan Kızılderililerin geçmişi 40 bin yıl geriye uzanıyor. Bu geçişler asırlarca devam etti. Ben Türki ve Sibiryalı Tunguz insanlarının 800 yıl önce Cengiz Han’ın şerrinden kaçmak üzere Bering’den Amerika’ya göçlerini inceliyorum. Dilleri incelendiğinde Alaska’daki 30’u aşkın Kızılderili kabilesinin Atabaşkan dili konuştuğu tespit edildi " dedi. Prof. Balzer, ayrıca Sakalar’ın Yakut Türkleri, Tuvana, Kakhas ve Tofalar’ın da Türki kökenli olduklarını bildirdi.
Prof. Balzer, sempozyumu yöneten George Washington Üniversitesi’nden Prof. Dr. Türker ÖZDOĞAN’ın Navajo Kızılderililerin kilim desenlerinin Türk kilimleriyle benzerliğini örnek göstererek köken ilişkisini vurgulamasına, " Benzerlik gerçekten dikkat çekici, ama arada binlerce km. mesafe, 100 yıl da zaman farkı var. Bilimsel bir bağlantı kabul etmek güç " diye karşı çıktı.
Michigan Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi, Koç Üniversitesi’nde Türki dilleri uzmanı Prof. Dr. Timur KOCAOĞLU da dünyada 420 milyon insanın Ural-Altay dillerini, Kızılderili kabileleri dahil 180 milyon kişinin de Türki dilini konuştuğunu bildirdi. Prof. KOCAOĞLU slayt gösterisinde Şaman Türkleri ile " Tengri davulları "nın desenlerini gösterip köken bağlarına işaret etti.
Arizona Devlet Üniversitesi Amerikan Kızılderilileri araştırma görevlisi, Navajo kabilesine mensup Carol Chiago Lujan, Türkler ile Navajo-Apaçi-Siu Kızılderilileri arasında ırk ilişkisi olduğunu ifade etti. Lujan Amerika’da halen 2,5 milyon Kızılderili olduğunu, kabilelerin gelenek, dil ve kültürlerini yaşatmak için gayret gösterdiklerini belirtti.
Türk-Kızılderili köken meselesinde önderlik eden Prof.Dr. Türker ÖZDOĞAN da Arizona’ya ziyaretinde Havasu gölünün anlamını Navajo’lulara sorduğunda " Gök mavisi su " yanıtını aldığını, halı-kilim desen ve renklerinden iki ırk arasındaki ilişkinin görüldüğünü ifade etti. " Alıntı : www.haberler.com - 28.01.2008
Kızılderililerin Türk olduğu veya aynı ırktan oldukları, hatta Orta Asya'dan göç eden bir Türk kavmi oldukları gibi çeşitli iddialar zaman zaman gündeme gelmektedir. Bu iddiaların duğruluğu veya yanlış olduğu kesin olarak ispatlanmamış olmakla birlikte, inanç yapıları ( Eski Türk kavimlerindeki Tek Tanrı - Gök Tengri - inancına benzer bir " Kutsal Ruh " inancına sahip olmaları ), aile yapıları, savaşçı özellikleri vb... gibi benzer yönleri olduğunun da yadsınamaz bir geçek olduğunu düşünüyorum. Mazlum bir ırk olmaları, Amerikan medeniyeti (!) tarafından soykırıma maruz kalmaları, buna rağmen seslerini duyuramamış olmaları ise Kızılderilileri oldum olası sevmeme ve merak etmeme neden olmuştur.
Western filmlerinde ise hep savaş naraları atarak masum beyazları katleden savaş boyaları içinde, eğersiz atlara binmiş halde gösterildiler bizlere ve tüm dünyaya. Halbuki Kızılderililerin, karınlarını doyurmak için bir hayvanı avladıklarında, hayvandan özür dilediklerini ve doğaya ( aslında Tanrı'ya ) teşekkür etmek için ayin yapan ( dua eden ) ince bir ruha sahip oldukları gözümüzün önünden hep kaçırılmıştır. Tıpkı kışın dağlarda aç kalan kurtların doyurulması için vakıflar kurup, yüksek tepelere kesilmiş koyun vb... hayvanlar bırakarak onların bile aç kalmasına tahammül edemeyecek kadar ince bir ruha sahip olan atalarımızın, yıllarca bize ve tüm dünyaya " BARBAR TÜRKLER " yakıştırmasıyla tanıtılmasına benzer bu davranış.
Kızılderililer Türk mü ? Değil mi ? Ben bu sorunun cevabını araştırmacılara bırakıyorum. Diyelim ki Türk değiller. Bundan ne Türkler, ne de Kızılderililer prestij kaybeder. Ama Kızılderililerin soykırıma uğrayıp uğramadıkları konusunun da araştırılmasını ve açıklığa kavuşturulmasını diliyorum... Ya gerçekten soykırıma uğramışlarsa ? Acaba bu durumda prestij kaybeden birileri olur mu ? Ne dersiniz ?...
0 yorum:
Yorum Gönder