tarih saati: büyük bir devlet adamının mütevazilikte ulaşabileceği son boyut ; yavuz sultan selim...

Büyük Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, sert ve gerektiğinde şiddete başvuran bir hükümdar olmakla beraber, mütevaziliğiyle de tanınır. Suriye ve Mısır'ı fethedip Kölemenler devletini yıktıktan sonra mukaddes emanetler ve " Müslümanların halifesi " unvanı kendine geçmişti. Artık camilerde hutbeler, Yavuz Sultan Selim adına okunuyor ve kendisinden " Hakimü'l-Harameyn - Mekke ve Medine'nin hakimi " diye bahsediliyordu.

O bu " Hakimü'l-Harameyn " ifadesini kutsal yerlere saygıyla bağdaşmaz bulmuş, " Hadimu'l-Harameyn - Mekke ve Medine'nin hizmetkarı " olarak değiştirmişti.


İki yıl süren, önemli savaşlara sahne olan, büyük zafer ve kazançlar elde edilen Suriye ve Mısır seferinden dönüşte, Yavuz Sultan Selim, ordusuyla ikindi vakti bu günkü Üsküdar'a gelmişti.

Bütün beylere paşalara emir verdi ki ; gece oluncaya kadar Üsküdar'da kalınacak, karşıya karanlık basınca geçilecekti. Bazıları gündüzden geçilmesini daha uygun bulduklarını, geceyi beklemenin niçin gerekli görüldüğünü sormak cesaretinde bulundular. Padişah da açıklama büyüklüğü gösterdi :


" Bütün dünyada yankı uyandıran büyük bir zafer, şan ve şerefle dönüyoruz. Gündüzün İstanbul'a geçtiğimiz takdirde halk büyük bir karşılama yapacak, tezahüratta bulunacaktır. Bu da nefsime bir gurur getirebilir. Buna meydan vermemek için payitahta gece geçeceğiz…"

Açılış törenlerine giden devlet adamlarımızı, develer, koyunlar kurban ederek karşılayan, havaalanlarında kırmızı halılar serenleri ve kendilerine cihan padişahı havası vererek, bu tür uygulamalara müsaade eden devlet adamlarımızı gördükçe, Osmanlı’nın neden “ büyük “ olduğunu ve asıl büyüklüğün, böbürlenmemek ve “ küçük “ olmaktan geçtiğini düşünüyorum…

internet kitapçınız kitapyurdu.com'dan binlerce kitaba ulaşabilirsiniz.

0 yorum:

Yorum Gönder

Copyright © 2008 - tarih saati - is proudly powered by Blogger
Smashing Magazine - Design Disease - Blog and Web - Dilectio Blogger Template