Sözde Ermeni soykırımını her fırsatta dile getirerek Türkiye'yi diplomatik alanda köşeye sıkıştırmaya çalışan Ermeni diasporası, son olarak Türkiye'den 'soykırım özrü' istedi. Türkiye'de bazı kesimler, hatta milletvekilleri de bu fikre destek verirken, özür tartışması alevlendi.
Tüm bu tartışmalar sürerken, Ermeni diasporası bu kez Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü iftiralarına alet etti. 1924 yılında çekilen fotoğrafta Atatürk'ün önündeki köpek yavrularını fotomontajla çıkaran diaspora, bunların yerine sözde öldürülen Ermeni bebeklerinin resimlerini ekledi.
Bazı Ermeni bilim adamları, bu resimleri düzenledikleri 'sözde soykırım' konferanslarında 'delil' olarak tüm dünyaya gösterdi. Bunun üzerine resimle ilgili araştırma yapan Hukukun Egemenliği Derneği Genel Başkanı Avukat Erdem Akyüz, Ermenilerin fotomontajlı iftirasını resmin aslını arşivlerden çıkararak ortaya çıkardı.
Ermenilerin ve yandaşlarının tarihi gerçekleri çarpıttıklarını, fotoğraf, resim ve belgeler üzerinde fotomontajla sahtekarlık yaptıklarını belgeleyen Akyüz, Atatürk'ün söz konusu fotoğrafı ve bir Rus ressamın tablosunda da aynı sahtekarlığın yapılarak, dünya kamuoyunun aldatıldığını ortaya çıkardı.
Ermenilerin fotomontaj yaptığı resmi ve orijinal resmi İHA'yla paylaşan avukat Akyüz, Atatürk'ün 1924 yılında çekilen bir fotoğrafında fotomontaj hilesi yapıldığını söyledi.
Akyüz, "Resimde, hayvanları çok seven Atatürk, önünde oynaşan dört veya beş köpek yavrusunu seyrediyor. Resmin üst tarafında eşi Latife Hanım'a bir sunu ve imzası yer alıyor. Atatürk'ün Latife Hanım'la evliliği 29 Ocak 1923 ile 5 Ağustos 1925 yılları arasında olduğuna göre, resim bu yıllar arasında çekilmiş, daha sonra Çankaya Köşkü'nde sergilenmiştir. Atatürk, her zamanki gibi temiz ve şık kıyafeti ile büyük bir ağırbaşlılık ve asalet içinde oturuyor. (Orjinal resim üstte)
Atatürk'ü, önünde oynayan köpek yavruları ile gösteren fotoğraftaki köpek yavruları silinerek, bunların yerine fotomontajla bir çocuk cesedi yerleştirilmiştir. Buna rağmen köpeklerin sırt ve bir kısım görüntüleri yok edilememiştir. Resmin çekildiği tarihten çok önce olduğu iddia edilen asılsız soykırıma temel yapılmak istenmiştir. Asıl resimdeki mekanda yer alan pencere, aralık vaziyetteki kapı ve hepsinden önemlisi eşi Latife Hanım'a sunu ve imzası aynen durmaktadır.
Bütün bunlar, resimde utanmazlık ve ahlaksızlık ölçüsünde büyük bir sahtekarlık yapıldığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu resim 2005 yılında düzenlenerek, aynı yıl Amerika'da bir üniversitede Ermenilerin yaptığı konferansta sözde aydınlar ve Ermeni öğretim üyeleri tarafından kullanılmıştır" dedi.
Akyüz, Ermeni diasporasının fotomontajlı yalanının yanı sıra benzeri sahtekarlığın bir Rus ressamın eserinde de yapıldığını ifade ederek, "Kafataslarından oluşan bir kuleyi gösteren resmin konusu 'Abofeoz Voinu' yani 'Savaşın Kutsallaştırılması'dır. Resmin yapım yılı 1872'dir. Resmi yapan Rus ressamın adı ise Vasily Vereshcaign'dir.
Resim Tretyakov Müzesi'nde sergileniyor. Ermeniler bu resmin 1915 yılında yapıldığı iddia edilen soykırımı temsil ettiği ve onun için yapıldığı yalanını bütün dünyaya yayarak, ahlaksızca hareket etmektedirler.
Resmin üzerine bazen birkaç karga daha eklenmiş veya çıkarılmış görüntüleri ve değişik yönlerden çekilmiş, ters basılmış versiyonları, Ermeni ve yandaşlarının bütün basın yayın organlarında kullanılmaktadır. Oysa resim 1915'ten çok önce yapılmış olup, iddia edilen bu olayla hiçbir ilgisi yoktur. Buna itiraz etmeyen ve özür dileyenler de, aynı sahtekarlığa hizmet etmektedirler. Bu resim ve açıklamalar değerli bilim adamı Prof. Dr. Türkkaya Ataöv'ün 'Ermeni Belge Düzmeceliği' isimli eserinde bazı internet sitelerinde de yer alıyor" diye konuştu.
Bütün bunlara rağmen 'özür dileme' kampanyası açan sözde aydın-yazar-çizer ve politikacıların yaptıklarının bir talihsizlik olmadığını vurgulayan Akyüz, "Bu kişiler, kendi karakter ve yapılarını ortaya çıkarmışlardır. Adeta bir turnusol görevi görerek, kendileri gibi düşünen ama toplum içinde gizlenen kimliklerinin ortaya dökülmesine neden olmuşlardır. Onları destekleyen bu kişiler arasında özür dileme kampanyasında sıranın kendilerine gelmesini bekleyen çok sayıda etnik azınlık meraklısı bulunmaktadır. Türkiye didiklenecek bir kurban değildir. Hak ettikleri dersi ve cevabı alacaklardır" şeklinde konuştu... " Alıntı : Stratejikboyut.com
Bizim bir kısım aydın (!) diye geçinen insanlarımız, sanki biz ermenilere gerçekten soykırım uygulamışız gibi, onlardan özür dilemeye kampanyalar düzenlerken, ermeni diasporası ise boş durmuyor ve şu ana kadar kamuoyunu baskı altına almaya yönelik faaliyetlerini, bizim bir kısım ne yaptığını bilmeyen aydın ve devlet adamlarımızın yanlış politika ve hareketleri yüzünden, daha da cesaret bularak işi atatürk'e hakaret boyutuna vardırabiliyorlar... Kendi tarihine bizim kadar uzak ve düşman olan başka bir topluluk var mı acaba ne dersiniz ?...
Tüm bu tartışmalar sürerken, Ermeni diasporası bu kez Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü iftiralarına alet etti. 1924 yılında çekilen fotoğrafta Atatürk'ün önündeki köpek yavrularını fotomontajla çıkaran diaspora, bunların yerine sözde öldürülen Ermeni bebeklerinin resimlerini ekledi.
Bazı Ermeni bilim adamları, bu resimleri düzenledikleri 'sözde soykırım' konferanslarında 'delil' olarak tüm dünyaya gösterdi. Bunun üzerine resimle ilgili araştırma yapan Hukukun Egemenliği Derneği Genel Başkanı Avukat Erdem Akyüz, Ermenilerin fotomontajlı iftirasını resmin aslını arşivlerden çıkararak ortaya çıkardı.
Ermenilerin ve yandaşlarının tarihi gerçekleri çarpıttıklarını, fotoğraf, resim ve belgeler üzerinde fotomontajla sahtekarlık yaptıklarını belgeleyen Akyüz, Atatürk'ün söz konusu fotoğrafı ve bir Rus ressamın tablosunda da aynı sahtekarlığın yapılarak, dünya kamuoyunun aldatıldığını ortaya çıkardı.
Ermenilerin fotomontaj yaptığı resmi ve orijinal resmi İHA'yla paylaşan avukat Akyüz, Atatürk'ün 1924 yılında çekilen bir fotoğrafında fotomontaj hilesi yapıldığını söyledi.
Akyüz, "Resimde, hayvanları çok seven Atatürk, önünde oynaşan dört veya beş köpek yavrusunu seyrediyor. Resmin üst tarafında eşi Latife Hanım'a bir sunu ve imzası yer alıyor. Atatürk'ün Latife Hanım'la evliliği 29 Ocak 1923 ile 5 Ağustos 1925 yılları arasında olduğuna göre, resim bu yıllar arasında çekilmiş, daha sonra Çankaya Köşkü'nde sergilenmiştir. Atatürk, her zamanki gibi temiz ve şık kıyafeti ile büyük bir ağırbaşlılık ve asalet içinde oturuyor. (Orjinal resim üstte)
Atatürk'ü, önünde oynayan köpek yavruları ile gösteren fotoğraftaki köpek yavruları silinerek, bunların yerine fotomontajla bir çocuk cesedi yerleştirilmiştir. Buna rağmen köpeklerin sırt ve bir kısım görüntüleri yok edilememiştir. Resmin çekildiği tarihten çok önce olduğu iddia edilen asılsız soykırıma temel yapılmak istenmiştir. Asıl resimdeki mekanda yer alan pencere, aralık vaziyetteki kapı ve hepsinden önemlisi eşi Latife Hanım'a sunu ve imzası aynen durmaktadır.
Bütün bunlar, resimde utanmazlık ve ahlaksızlık ölçüsünde büyük bir sahtekarlık yapıldığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu resim 2005 yılında düzenlenerek, aynı yıl Amerika'da bir üniversitede Ermenilerin yaptığı konferansta sözde aydınlar ve Ermeni öğretim üyeleri tarafından kullanılmıştır" dedi.
Akyüz, Ermeni diasporasının fotomontajlı yalanının yanı sıra benzeri sahtekarlığın bir Rus ressamın eserinde de yapıldığını ifade ederek, "Kafataslarından oluşan bir kuleyi gösteren resmin konusu 'Abofeoz Voinu' yani 'Savaşın Kutsallaştırılması'dır. Resmin yapım yılı 1872'dir. Resmi yapan Rus ressamın adı ise Vasily Vereshcaign'dir.
Resim Tretyakov Müzesi'nde sergileniyor. Ermeniler bu resmin 1915 yılında yapıldığı iddia edilen soykırımı temsil ettiği ve onun için yapıldığı yalanını bütün dünyaya yayarak, ahlaksızca hareket etmektedirler.
Resmin üzerine bazen birkaç karga daha eklenmiş veya çıkarılmış görüntüleri ve değişik yönlerden çekilmiş, ters basılmış versiyonları, Ermeni ve yandaşlarının bütün basın yayın organlarında kullanılmaktadır. Oysa resim 1915'ten çok önce yapılmış olup, iddia edilen bu olayla hiçbir ilgisi yoktur. Buna itiraz etmeyen ve özür dileyenler de, aynı sahtekarlığa hizmet etmektedirler. Bu resim ve açıklamalar değerli bilim adamı Prof. Dr. Türkkaya Ataöv'ün 'Ermeni Belge Düzmeceliği' isimli eserinde bazı internet sitelerinde de yer alıyor" diye konuştu.
Bütün bunlara rağmen 'özür dileme' kampanyası açan sözde aydın-yazar-çizer ve politikacıların yaptıklarının bir talihsizlik olmadığını vurgulayan Akyüz, "Bu kişiler, kendi karakter ve yapılarını ortaya çıkarmışlardır. Adeta bir turnusol görevi görerek, kendileri gibi düşünen ama toplum içinde gizlenen kimliklerinin ortaya dökülmesine neden olmuşlardır. Onları destekleyen bu kişiler arasında özür dileme kampanyasında sıranın kendilerine gelmesini bekleyen çok sayıda etnik azınlık meraklısı bulunmaktadır. Türkiye didiklenecek bir kurban değildir. Hak ettikleri dersi ve cevabı alacaklardır" şeklinde konuştu... " Alıntı : Stratejikboyut.com
Bizim bir kısım aydın (!) diye geçinen insanlarımız, sanki biz ermenilere gerçekten soykırım uygulamışız gibi, onlardan özür dilemeye kampanyalar düzenlerken, ermeni diasporası ise boş durmuyor ve şu ana kadar kamuoyunu baskı altına almaya yönelik faaliyetlerini, bizim bir kısım ne yaptığını bilmeyen aydın ve devlet adamlarımızın yanlış politika ve hareketleri yüzünden, daha da cesaret bularak işi atatürk'e hakaret boyutuna vardırabiliyorlar... Kendi tarihine bizim kadar uzak ve düşman olan başka bir topluluk var mı acaba ne dersiniz ?...
1 yorum:
Güzel bir yazı ve cevapladığın için Teşekkürler :)
Yorum Gönder