kürdistan hayali kuran ve türkiye’nin başına çorap örmek için sürekli fırsat kollayan mesud barzani’nin, yahudi asıllı olduğunu biliyor muydunuz ?...

Türkiye insanına yıllardır acı çektiren, PKK terörünü artık kökünden halletmeye yönelik olarak yapılan hava operasyonlarının devam ettiği şu günlerde, Türkiye’ye karşı yüzde yüz haklı olduğu bu konuda, sürekli pürüzler çıkaran ve dünya kamuoyunda, Türkiye’nin aslında PKK terör örgütüne değil de, masum Kürt vatandaşlarına karşı harekat düzenlediği iddialarında bulunarak, aslında örgüte dolaylı yoldan destek veren Mesud Barzani’nin Kürt milliyetçisi görüntüsü altında, gerçekte Yahudi asıllı olduğunu öğrenmenin benim için olduğu gibi, sizin için de şaşırtıcı bir gerçek olduğunu düşünüyorum…

Konu Tuncay Özkan’ın kaleme aldığı ve 2004 yılında yayınlanan “ CIA Kürtleri “ isimli kitapta, Kürtlerin İsrail’le olan ilişkilerinden, Amerika’da yaptıkları lobi faaliyetlerine kadar çeşitli boyutlarıyla ele alınmış. Fakat, biz kitabın sadece, Mesud Barzani ve onun mensubu olduğu Barzan Aşireti’nin geçmişi ile ilgili ufak bazı pasajlardan alıntılar yaparak, Mesud Barzani denen kişinin gerçek kimliğine değinmekle yetineceğiz şimdilik. Konunun ayrıntıları kitapta, Tuncay Özkan Bey’in titiz çalışmaları sonucu oldukça derin bir şekilde anlatılmış. Merak edenler için çok faydalı olacağını düşündüğüm kitabın Mesud Barzani’nin kimliğiyle ilgili bölümlerine bakalım isterseniz…

Kitapta bu konuyla ilgili çeşitli kaynaklardan bazı bilgiler verilmiş. İşte bunlardan bazıları ;

“ Kürt kaynaklarına göre Barzan aşireti, Amadiya yakınlarında yaşayan ve Amadiya prenslerinin bir kolu tarafından oluşturulmuş eski ve savaşçı bir aşirettir. Aşiretin merkezi ise, Büyük Zap Irmağının sol kıyısında kurulmuş bulunan sarp dağlarla çevrili, alelade yoksul bir Kürt köyü olan ve dinsel bir nüfuz alanı haline gelen Barzan köyüdür.

Molla Mustafa Barzani’nin dedesi Said Barzani, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı en çok ayaklanan yerel aşiretin reisiydi. Said Barzani’nin oğlu Muhammed 1919, 1922, 1924, 1926 yıllarında İngilizlere karşı ayaklanmıştı.

Muhammed Barzani’nin ölümünden sonra yerini oğlu Abdüsselam Barzani, 1943 yılında da Molla Mustafa Barzani aşiretin liderliğini devraldı. Kürt aşiretlerin arasını düzelterek, Irak ordusuna karşı çete savaşlarını başlattı. Özerk Kürt bölgesi kurulmasını talep ediyordu.

Bu arada, Sovyetler Birliği'nin desteğiyle, 22 Ocak 1946'da İran'ın Kürt bölgesinde Mahabad Cumhuriyeti adlı bir Kürt oluşumu doğdu. Ama Sovyetler'in İran'daki güçlerini çekmesiyle, 16 Aralık 1946'da yıkıldı. Çarpışmalar yoğunlaşınca, 1947’de Türkiye üzerinden Sovyetler Birliği topraklarına kaçtı. Burada bir askeri kampta peşmergelerden bir kısmına Sovyet askeri eğitimi verildi.

1958’de Irak’ta Abdülkerim Kasım darbeyle Kral Faysal’ı devirdi ve Barzani Irak’a geri döndü. Kasım Kürtlerin Irak’a ortak olduklarına dair bir kanun çıkardı ve Barzani’nin partisi KDP’ye (Kürdistan Demokrat Partisi) meşruiyet tanıdı. Molla Mustafa Barzani 1979’da öldü. KDP’nin başına küçük oğlu Mesud Barzani geçti.

İşte Mesud Barzani, KDP’nin kurulduğu ve 16 Ağustos 1946’da, babası Mustafa Barzani’nin Genelkurmay Başkanlığı’nı yaptığı, İran’daki Kürt Mahabad Cumhuriyeti’nde doğdu.

‘ Mahabad’da dalgalanan Kürt bayrağının altında doğdum ve bu bayrağa hizmet etmeye ve gerektiğinde ölmeye hazırım ‘diyordu…

Mahabad Cumhuriyeti bir yıl sonra ortadan kalkınca, babası Mustafa Barzani Sovyetler’e kaçarken, Mesud Barzani ailesi ve aşiretin kalanlarıyla Güney Irak’a yerleşti.

Ağabeyi İdris Barzani ile birlikte, 1970’te anlaşmayla sonuçlanan özerklik görüşmelerini yürüttü. Saddam Hüseyin ile ilk defa bu görüşmelerde karşılaştı.1979’da KDP’nin 9. Kongresi’nde Başkanlığa seçildiğinden beri bu görevi yürüten Mesud Barzani, Türkiye’nin ısrarla savunduğu Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması görüşüne rağmen, Kuzey Irak’ta bir Kürdistan devleti kurulmasının hayalini kurmaya devam ediyor. Hatta bu bir hayalden öteye geçip realite durumuna gelmek üzere maalesef…

Dr. Sinan Marufoğlu’nun Osmanlı arşivlerinden faydalanarak yazdığı “ Osmanlı Döneminde Kuzey Irak 1831-1914 “ adlı eserde, Barzan bölgesi Yahudi dini liderleryetiştiği bir yer olarak zikredilir. Ünlü hahamlardan Salim Barzani, sözü edilen dini liderlerdendir. Eserde yer alan bir paragraf hayli ilgi çekicidir ;

- Kürtlerin Yahudi hahamlarından, Musul’da bulunan Haham Salum Barzani, 1855 senesinde bir müslümana hakaret etmesi üzerine açılan hukuki dava sonucu, hahamın ailesi ile birlikte, Musul’dan Kudüs’e sürülmesine karar verilmiştir…

Mossad’ın 1950’li yıllarda gerçekleştirdiği Ezra ve Nehemya Operasyonu ile, Kürt Yahudilerinin büyük bir bölümünü İsrail’e getirmiştir.

Daha da ilginç olanı, Kürt Yahudilerin Barzani aşiretinin bir kolu olması ve aşiretten yüzlerce haham çıkmasıdır. Dr. A. Medyalı’nın “ Kürdistanlı Yahudiler “ adlı kitabında Barzani hahamları şöyle anlatılır ;

- 16.ve 17.yüzyıllarda Kürdistanlı hahamlar tarafından yazılmış olan çeşitli belgeler ve elyazması kitaplar, genel olarak Kürdistanlı Yahudilerin başta dinsel olmak üzere, sosyal ve ekonomik yaşantıları hakkında ayrıntılı bilgilerin yanı sıra Kürdistan’la ilgili bazı bilgiler de içermektedir. Bu dönemlerde kimi Yahudi toplulukları Kürdistan halklarının genel yoksulluk tablosu içinde yer alırken, öte yanda özellikle ünlü Barzani Ailesi’nden gelen hahamlar Kürdistan’ın birçok yerinde dinsel çalışmalar ve eğitim için merkez kurmuşlardı. Bu dini merkezler Mısır ve İsrail gibi uzak yerlerden bile öğrenci kabul ediyorlardı.

1975’deki yenilgiden sonra İsrail’in müdahalesi ile birçok Kürt Yahudi İsrail’e göç etmiştir. KDP içinde 30 kadar Kürt Yahudi’nin görev yaptığı da bilinmektedir. Haber Extra dergisinin 9 Nisan 1998 tarihli sayısında bu üst düzey yöneticiler arasında KDP Genel Başkan Yardımcısı Sami Abdurrahman, KDP Dohuk kenti sorumlusu Fazıl Miran, asayiş sorumlusu Franso Hariri ve Kerim Sencari’nin adlarını vermektedir. 16 Nisan 1996’da Ankara’da MİT ve Dışişleri yetkilileriyle görüşmeler yapan Mesut Barzani’nin sağ kolu Evair Barzani’nin İsrail pasaportlu bir Kürt Yahudi oluşu oldukça dikkat çekicidir. “

Kürdistan Devleti iddiasının günümüzde yaşayan en ateşli savunucusu olan Mesud Barzani’nin gerçekte Yahudi asıllı olması, kurulması düşünülen devletin Kürtlere mi, yoksa İsrail veya onun hamisi durumunda olan Amerika’ya mı çıkar sağlayacağını merak ediyorum doğrusu… Ya da Irak’a özgürlük ve demokrasi götürdüğünü iddia eden ABD, Kürdistan isimli bir devlet kurdurarak, Kürtlere özgürlük ve demokrasi mi getirecek yoksa, Ortadoğu’da, İsrail ve ABD’nin ortak çıkarlarına hizmet edecek olan bir nüfuz bölgesi mi oluşturacak ?...

Bu sorunun cevabını ben çok merak ediyorum ama, maalesef merakımı gidermek için çok fazla beklemem gerekmeyecek galiba ; Mesud Barzani ve diğer Kürt liderleri bu konuyla ilgili bayağı mesafe katetmiş durumdalar. Baksanıza, bombalanan PKK kamplarında yaralan teröristleri, kendi nüfuz bölgelerindeki hastanelerde tedavi ettirebilecek kadar cesaretliler. Üstelik, Türkiye’nin konu ile ilgili uyarılarını hiçe sayarak…