Adolf Hitler, İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru üç Alman denizaltısı, Karadeniz’de Sovyet Donanması tarafından sıkıştırılınca;
“ Denizaltılarımız Karadeniz’de sıkıştı, çıkamıyoruz. Onları size verelim “ diyerek, Türkiye’ye vermeyi teklif etmiş. İsmet İnönü ise ;
“ Birinci Dünya Savaşı’nda verdiğiniz iki gemi başımıza bela olmuştu. İstemeyiz ” diyerek reddetmiş…
Türkiye'nin " tarafsız " statüsü nedeniyle gemiler Boğazlardan çıkamamış ve denizaltılardaki personel Türkiye tarafından gözaltına alınmış… İşte ayrıntılar ;
Türk sualtı araştırmacısı Selçuk Koray’ın Hitler’in kayıp denizaltı filosunu Zonguldak ve Ağva açıklarında bulması dünyada büyük yankı buldu.
1940 yılında başlayan İkinci Dünya Savaşı’na SSCB de dahil olunca savaş, Karadeniz’e de yayıldı. Alman Donanması 1938 yılında Almanya’nın Kiel şehrinde üretilen U-23 tipi denizaltılardan altısını, Karadeniz’e nakletmeye başladı.
Altı denizaltı Kiel’de sökülerek teknelere yüklendi. Elbe Nehri ve oradan Tuna üzerinden geçerek Romanya’daki Köstence limanına getirildi. Parçalar burada birleştirildi ve Karadeniz’e bırakıldı.
Koray’a göre tüm bu olaylardan dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün haberi vardı. Uzun dönem muharebe içinde yıpranan Alman denizatlılarından üçünü Rus gemileri batırdı. Kızıl Ordu Berlin’e ilerliyor, Alman kuvvetleri geri çekiliyordu.
1944 yılında Romanya taraf değiştirince kullanabilecekleri tek ikmal noktasını da kaybeden Alman Diktatör Adolf Hitler aynı yılın yazında denizaltıları Türkiye’ye vermeye çalıştı. Ancak İsmet Paşa ; “ Montrö Anlaşmasını ihlal etmek istemediklerini ve Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın iki Alman savaş gemisini " Yavuz ve Midilli " satın alma teklifinin kabulünün ardından başına neler geldiğinin malum olduğu ” nedeniyle bu isteği reddetti.
İnönü’nün cevabını alan Hitler Karadeniz’deki üç denizaltıya fark edilmeden boğazları geçip Ege Filosuna katılmaları emrini verdi. Ancak bu görev hiç gerçekleşmedi. Almanlar Sovyetler’den kaçıyordu. İçinde ünlü şifreleme aracı Enigmalar’ın bulunduğu denizaltıların bulunması an meselesiydi.
Üç denizaltının mürettebatı denizaltıları Karadeniz’de batırıp İznik civarındaki Beyşehir’e kaçtı. Sonra Türk yetkililerin kendilerini yakalanmasının ardından Almanya’ya teslim edildi.
Alman arşivlerini inceleyen, hayatta olan personel ile görüşen ve denizde taramalar yapan Selçuk Koray, U-19 ve U-20 adlı gemilerin Zonguldak yakınlarında, U-23 gemisinin ise Ağva açıklarında olduğunu tespit etti.
Kolay çalışmalarında U-23’ün eski kaptanı 85 yaşındaki Rudolf Arendt’in çizdiği haritadan ve Alman Donanma arşivlerinden yararlandı. Alıntı : stratejikboyut.com
Anlaşılan o ki ; İsmet İnönü, birinci dünya savaşında, iki Alman gemisinin başımıza ne işler aştığını hatırlamış. Doğru bir kararla belki de Türkiye’nin bir anda kendisini savaşın ortasında bulmasına engel olmuş. Tarihini bilmenin ve hatalardan ders almanın ne kadar önemli olduğuna güzel bir örnek…
“ Denizaltılarımız Karadeniz’de sıkıştı, çıkamıyoruz. Onları size verelim “ diyerek, Türkiye’ye vermeyi teklif etmiş. İsmet İnönü ise ;
“ Birinci Dünya Savaşı’nda verdiğiniz iki gemi başımıza bela olmuştu. İstemeyiz ” diyerek reddetmiş…
Türkiye'nin " tarafsız " statüsü nedeniyle gemiler Boğazlardan çıkamamış ve denizaltılardaki personel Türkiye tarafından gözaltına alınmış… İşte ayrıntılar ;
Türk sualtı araştırmacısı Selçuk Koray’ın Hitler’in kayıp denizaltı filosunu Zonguldak ve Ağva açıklarında bulması dünyada büyük yankı buldu.
1940 yılında başlayan İkinci Dünya Savaşı’na SSCB de dahil olunca savaş, Karadeniz’e de yayıldı. Alman Donanması 1938 yılında Almanya’nın Kiel şehrinde üretilen U-23 tipi denizaltılardan altısını, Karadeniz’e nakletmeye başladı.
Altı denizaltı Kiel’de sökülerek teknelere yüklendi. Elbe Nehri ve oradan Tuna üzerinden geçerek Romanya’daki Köstence limanına getirildi. Parçalar burada birleştirildi ve Karadeniz’e bırakıldı.
Koray’a göre tüm bu olaylardan dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün haberi vardı. Uzun dönem muharebe içinde yıpranan Alman denizatlılarından üçünü Rus gemileri batırdı. Kızıl Ordu Berlin’e ilerliyor, Alman kuvvetleri geri çekiliyordu.
1944 yılında Romanya taraf değiştirince kullanabilecekleri tek ikmal noktasını da kaybeden Alman Diktatör Adolf Hitler aynı yılın yazında denizaltıları Türkiye’ye vermeye çalıştı. Ancak İsmet Paşa ; “ Montrö Anlaşmasını ihlal etmek istemediklerini ve Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın iki Alman savaş gemisini " Yavuz ve Midilli " satın alma teklifinin kabulünün ardından başına neler geldiğinin malum olduğu ” nedeniyle bu isteği reddetti.
İnönü’nün cevabını alan Hitler Karadeniz’deki üç denizaltıya fark edilmeden boğazları geçip Ege Filosuna katılmaları emrini verdi. Ancak bu görev hiç gerçekleşmedi. Almanlar Sovyetler’den kaçıyordu. İçinde ünlü şifreleme aracı Enigmalar’ın bulunduğu denizaltıların bulunması an meselesiydi.
Üç denizaltının mürettebatı denizaltıları Karadeniz’de batırıp İznik civarındaki Beyşehir’e kaçtı. Sonra Türk yetkililerin kendilerini yakalanmasının ardından Almanya’ya teslim edildi.
Alman arşivlerini inceleyen, hayatta olan personel ile görüşen ve denizde taramalar yapan Selçuk Koray, U-19 ve U-20 adlı gemilerin Zonguldak yakınlarında, U-23 gemisinin ise Ağva açıklarında olduğunu tespit etti.
Kolay çalışmalarında U-23’ün eski kaptanı 85 yaşındaki Rudolf Arendt’in çizdiği haritadan ve Alman Donanma arşivlerinden yararlandı. Alıntı : stratejikboyut.com
Anlaşılan o ki ; İsmet İnönü, birinci dünya savaşında, iki Alman gemisinin başımıza ne işler aştığını hatırlamış. Doğru bir kararla belki de Türkiye’nin bir anda kendisini savaşın ortasında bulmasına engel olmuş. Tarihini bilmenin ve hatalardan ders almanın ne kadar önemli olduğuna güzel bir örnek…
1 yorum:
Adolf Hitler. Ressam olmak isteyen küçük bir çocuk nasıl olurda Dünyanın o güne kadar gördüğü en büyük işgal ve soykırım hareketine
başlar. Resimle uğraşamayınca farklı yetenekleri olduğunu keşfetmiş olmalı. Viyana Güzel Sanatlar Akademisi sınavına girdi ancak
başarısız oldu. Sonunda heryeri kana boyamıştır. Doğup büyüdüğü yerleri Yahudi düşmanlığı nedeniyle yakıp yıkmıştır.
Bugünkü reesamların çoğu onun başarılı olduğunu söylemiştir.Ancak ne olduda Hitler resimde ilerleyemedi ve girmek istediği yerlere
giremedi.Cevabı çok basitti.Para.Para o dönemde Almanya da söz edilmesi dahi gülünç bir şeydi.1. Dünya savaşından yeni çıkan Almanyada
insanlar yiyecek ekmek bulamıyordu.Ama birileri vardı ki onlar hala zengindi.Yahudiler.Yahudiler savaştan sonra Almanyada paşalar gibi
yaşıyor parayla istediklerini yapıyorlardı.İşte Hitler Yahudilere ilk nefreti o anda duydu.Ardından başka alanlara yöneldi ancak
başarılı olamadı ve orduya girdi.Orduda onbaşılıktan yukarıya çıkamadı.Acılarla dolu bir gençlik onu şiddete yöneltti.
1912'de Viyana'dan Münih'e geldi. 1914'de I. Dünya Savaşı çıkınca Hitler, Bavyera ordusuna gönüllü olarak girdi. Alman mağlubiyetinden
sonra Hitler, arkadaşı mühendis Feder ve altı kişi tarafından kurulmuş olan Alman İşçi Partisi isimli gizli bir fırkaya katıldı ve
kısa sürede bu fırkanın reisi oldu. Fırkanın adını NSDAP (Nationalsozialistische Deutsche Arbeiter Partei/ Nasyonal Sosyalist Alman
İşçi Partisi) olarak değiştirdi ve nüfuzunu arttırdı. Taraftarlarına kısaca "Nazi" ismi verildi. Kendisine de, taraftarları, rehber
anlamına gelen "Führer" lakabını verdiler.
1924'de Münih'ten hükümeti devirmek için teşebbüslerde bulundu fakat başarılı olamadı. Bunun üzerine 10 ay hapse mahkum edildi ve bu
zaman içinde "Mein Kampf" (Kavgam) isimli bir kitapta fikirlerini yazdı.
Seçimle işbaşına gelen Adolf Hitler kısa zamanda anayasa değişikliği hakkını elde etti. Hemen ardından diğer partileri yasakladı.
Almanya'da aşırı artık gösteren işsizliği savaş hazırlığı için kullanarak, iş sahası oluşturdu. Ülke genelinde büyük otobanlar inşa
ettirdi. Batı Avrupa ülkelerini ve Rusya'yı karşısına aldı.
Karşısındaki tek en büyük güç Amerika ve Rusya idi. Amerika diğer ülkelere yardım etmiştir.
1933 te iktidarı ele geçirince kolları sıvadı.Orduyu güçlendirdi.1.Dünya savaşının abartılı barış sözleşmeleri saldırgan bir devlet
doğurmuştu.Büyük Alman İmp.hayalleri kuran br adam NAZİ akımını başlatmıştı.Bavyerada başlayan bu hareket tüm Almanyaya yaılmıştı.Ve
Hitler iktidara gelmişti.Önce ülkeyi Solculardan temizledi.Sonra büyük katliama başladı.Yahudi katliamı.Bir çok yahudi göç etmek
zorunda kaldı.
Savaş sonucunda Almanya'nın yenilgisini gören Adolf Hitler karısı Eva Braun'la birlikte aynı anda siyanür hapı içip, önce Eva Braun'u
sonrada kendisini bir silah vasıtasıyla vurarak intihar etti.
Hitler ölmeden önce ikili vasiyetnamesini yazdırmıştır: Siyasi ve Özel Vasiyetname. Hitler'in siyasi vasiyetnamesi bir hınç
çığlığıdır. Ona göre; Almanya bütün milletler için bir zehir gibi tehlikeli olan Yahudileri ve Bolşevizm'i kovalamaktan asla
vazgeçmemelidir.
Hitler, savaşa girmekte haklı olduğunu savunuyor ve yenilgiden korkak yalancı generalleri sorumlu tutuyordu. Özel Vasiyetinde ise, tüm
hayatı boyunca topladığı sanat eserleriyle doğduğu şehir olan Linz'de bir müze kurulmasını istedi. Tüm şahsi mallarını partiye eğer
parti kalmamışsa devlete bıraktığını söylüyordu.
...
Siyonistler tarafından yapılan sayısız çağrılara rağmen, özellikle Almanya, Fransa, Amerika gibi ülkelerde yaşayan Yahudiler, bu
ülkelerin zenginliklerini sömürerek elde ettikleri yüksek yaşam düzeyini bırakıp İsrail topraklarına göç etmek istemiyorlardı. Onca
teşvike rağmen, Yahudi nüfusu Filistin topraklarında artmıyordu, aksine Yahudiler evlerin dönüyordu. Bunu engellemek için bir şeyler
yapmak gerekiyordu. Yapılan iş şuydu: Hitleri başa getirmek. Böylece Yahudilerin Filistin topraklarına gelmeleri sağlanacaktı.
Hitler bilmeden Yahudilere hizmet etmiştir. Her aşırıcılığın sonu budur, başka bir şeye hizmet etmek.. Aynen dinine hizmet ettiğini
sanan yobazlar gibi aslında onlar sadece Şeytan ın en iyi en sadık kulları olmuşlardır. Tanrının sözlerini bir kenara atarak Ayetleri
değil hurafeleri baş tacı etmektedirler. Halbuki bir yandan Ayetler dahi günün şartlarına göre düşünülmesi gerekirken. Onlar buna
karşı çıkacaklar ancak kendi yaptıkları asırlar öncesindeki günün şartlarına göre değiştirilmiş dine tapmaktan başka birşey değildir.
Tepki gösterdikleri şeyi kendileri yapmaktadırlar. Hemde Ayetlerin tersi yüzlerce yıl önceki hurafeleri baş tacı ederek.
Yorum Gönder